Hepimizin hayatını sürdürmesi için yaptığı bir iş var. Ve her iş, kendi içinde farklı farklı tanımlamalara sahip. Çalışma hayatının genel anlamda fikir veren ve lokomotif görevi gören kesimi diyebileceğimiz bölümünde ise masa başı, ofis insanları bulunmakta. Bu kitle de “beyaz yakalılar” olarak adlandırılmakta.
Burada anlatmak istediğimiz, bu meşhur beyaz yakalıların iş hayatı içerisinde kavrulurken, kendi tanımlamasını nasıl yarattığı. Bu anlamda beyaz yakalılar dünyasına dair keyifli anekdotlar vermeye çalışacağız.
Sanki Hiç Leğende Yıkanmamışçasına Moka İçen İnsandır
Beyaz yakalı insanı, gerek ofis kültürü içerisinde gerekse çeşitli işleri için duraksadığı kahve dükkânlarında, laptop, ipad veya akıllı telefonundan işlerini yaparken yudumladığı moka, latte gibi alışkanlıkları olan kişidir. Bu arkadaşlarımız, iş dünyasının imaj verme unsuruna böylece ayak uydurmuş olur.
Ailesinden Daha Çok İş Arkadaşlarını Gören Kişilerdir
Her ne kadar iş dünyasının gereği olan imaj kaygısını gütseler de, beyaz yakalı arkadaşlarımız çalışma hayatlarındaki fedakârlıkları ile aile fertlerini bile zor görmektedirler. Bu durum iş arkadaşları ile aralarında sarsılmaz bir bağ kurmaları anlamını da taşır tabi ki. O kadar ki bir süre sonra iş arkadaşları ile abartılı bir samimiyet içerisinde de olunmakta ve bu da sıkıntı getirebilmektedir.
Senede Parmak Sayısından Daha Az Tatili Olan Kimselerdir
Beyaz yakalı olmanın handikap olabilecek en önemli yanlarından biri belki de en önemlisi, yoğun iş temposu arasında kendisine zaman ayıramamasıdır. Bu kimselerin yılın belirli dönemlerinde aldıkları izinler dışında, çok da fazla tatil için ve kendileri için zaman ayırdıkları söylenemez. “Beyaz yakalı, fiyakalı ama biraz da tatil yapmalı” değil mi?
Günün 18 Saati İnternete Bağlı Yaşayan Bağımlılardır
Günümüzün ev, iş, kahve dükkânları belki de deniz kenarı dinlemeden, hemen hemen her yerinde olan internet, beyaz yakalı arkadaşlarımızın da vazgeçilmezidir. Ofis ortamlarında zaten tüm işlerini internet üzerinden yürüttükleri düşünülen beyaz yakalı arkadaşlarımızın, evlerinde de interneti kullanma sıklığının bir hayli fazla olduğu bilinmektedir. Neredeyse günlerinin uyku dışındaki her saati internete bağlı geçer.
Kendini Kulaklıkla Çalışmaya Adamış Vatandaşlardır
Beyaz yakalı arkadaşlarımız, ofis ortamlarında kulaklık olgusunu son derece fazla kullanırlar. Hele hele çağrı merkezleri, turizm acenteleri gibi işlerde çalışılıyorsa kulaklık en yakın arkadaşlarıdır beyaz yakalı insanının. Bir de ofis dışı ortamlarda, mobil cihazlar eşliğinde çalışıldığı alanlar düşünülürse, ses yalıtımı için en ideal olgu, kulaklıktır denilebilir. Hatta müzik çalarda dinlendirici ve motive edici şarkılar mevcutsa, tadından yenmez bir çalışma hali içerisinde olunabilir.