Beyaz yakalı adı altında konumlandırdığımız insan, iş hayatının üzerine yüklediği baskıyı atabilmek adına zaman zaman bünyeyi gezdirme telaşı içerisine girer. Bu tatlı telaş, yıl içerisinde çok az kereler tekrarlanabileceğinden, beyaz yakalı insanı için çok önemli bir mevzudur. Belki yıllık izin, belki alınabilecek bir nefes alma izni bu tip bir seyahati organize edebilmesinin tek şansıdır, full-time çalışan bir beyaz yakalı insanının.

Bu fırsatı eline geçiren bir beyaz yakalı çalışanı, her türlü imkanını seferber eder. En güzel yere gitmeyi en güzel otelde konaklamayı en popüler mekanlarda takılmayı aklına koymuştur bir kere. Öyle ki, bu bir yıllık izin ise, tüm sene calışıp, kazanılan paranın bu alana yatırılması bile söz konusudur bazı beyaz yakılar için.

Peki, beyaz yakalı çalışan arkadaşlarımızın, bu çok önemli dönemde tercih ettiği seyahat beldeleri, seyahat tarzları ya da seyahat edilesi ülkeler kategorisinin en başına yazdıkları yerler hangileridir? Bir bakalım…

Vazgeçilmez Vizesiz Yurtdışı Tercihi

Çoğu beyaz yakalı arkadaşımızın her yıl hayali, bir yurtdışı seyahatine çıkmaktır. Bunun için bütün yıl, maaşın bir kısmı kenara koyulmaya, az da olsa yurtdışı seyahati için finansman yaratmaya çalışılmaktadır.

Tabiki bu seyahatin vizesiz ülkelere olması, çok da tercih edilir ve kolay bir yoldur.

Güneylere İnmece

Mutlaka her beyaz yakalı insanı, Antalya, Alanya, Marmaris …vb Güney bölgelerimize seyahat etmek, ayağını denize somak ister. Genellikle eğlenceli, bol aktiviteli bir tatil köyü seçilir.

Bir Sırt Çantası Alıp, Şehirden Kaçmaca

Bu opsiyon, macera ruhlu beyaz yakalı insanı için geçerlidir. Sadece bir sırt çantası ile, dünyayaı gezebilir bu tip bir arkadaş.

Konaklamalar tamamen spontane, salaş ve kafasına estiği gibidir.

Sessiz Sakin Bir Sahil Kasabası 

Bütün bir yıl çalışmaktan helak olan beyaz yakalı arkadaşımız, aldığı küçük çağlı iznini kafa dinlemek için kullanmayı tercih eder çoğu kez.

Çok fazla insanla muhatap olunmayacak, sessiz ve huzurlu bir belde, tam anlamıyla işi görür niteliktedir.

“Haydi, Gel Köyümüze Geri Dönelim”

Belki dedesinden, belki de babasından kalma bir köyü olan her beyaz yakalı çalışanı, izni sırasında, derin bir nefes almak, doğa ile bütünleşmek ve taptaze süt içmek için köyüne gitmeyi tercih eder.