Günümüz iş dünyası genel anlamıyla İnternet odaklı hareket edilen, online fikirlerin çok daha hızlı bir biçimde hayata sokulduğu, gerek çalışan gerekse üst düzey yönetici anlamında yoğunlukla Sosyal Medyanın kullanıldığı bir işleyiş tarzına sahip. Bu işleyiş, teknolojinin bu anlamda evrilmesi ile doğru orantılı olarak git gide daha kalıcı bir hal almakta.
Durum yukarıda bahsettiğimiz gibi olunca birçok beyaz yakalı çalışan da bu süreç içerisinde İnternet odaklı hareket etmeye evrilmiş olmaktadır. Sosyal Medya kanallarını çok iyi kullanan bu kitle, hem çalışma ortamlarında, hem de genel yaşantılarında gerçekleştirdikleri iletişim faaliyetlerinde bu mecraları tercih etmektedirler. Bu online platformlar arasında iş dünyasının kullanmayı tercih ettiği ve Dünya üzerinde iş geliştirme ve iş bağlantısı yaratma anlamında şu anda 1 numaralı sosyal ağ olarak gösterebileceğimiz Linkedin’den söz etmeden olmaz. Daha doğrusu beyaz yakalı kitlenin Linkedin üzerinde nasıl konumlandığı ve burada geliştirdiği hareket tarzı üzerine birkaç cümle etmemiz gerek.
Linkedin, birçok beyaz yakalı insanının kendi iş profilini (business profile) oluşturduğu, iş bağlantılarını arttırdığı ve çalışmalarını sergileme fırsatı bulduğu bir sosyal ağdır. İşte bunu fırsat bilen çalışan kitle ki bu aslında ister beyaz yakalı olsun ister olmasın, kendisini sergilemek için muhteşem yaratıcı Linkedin profilleri oluşturur. Bu mecradaki ünvanlar tabiî ki çalışma şekline bağlı olarak oluşturulduğu gibi içine biraz da baharat olarak kişinin kendisini takdir ettiği sıfatlar katılır. Örneğin her çalışanın unvanı önünde bir “profesyonel” ibaresi görebilirsiniz. Profesyonel Koç, Profesyonel Fotoğrafçı, Profesyonel Oyuncu gibi destekli unvanlardır bunlar.
Bir diğer imaj sağlayıcı unvan tarzı ise dünya üzerinde genel geçerliği kanıtlanmış, hepimizin ana dili gibi olan İngilizce üzerine geliştirilenlerdir. Örneğin Muhasebe Finans Sorumlusu yerine “Accounting Finance Officer”, Kurumsal İletişim Uzmanı yerine “Corporate Communications Specialist”, Satışçı yerine “Sales Manager”, Müşteri Temsilcisi yerine “Customer Service Representative” gibi unvanları kullanmayı tercih ederiz. Nasıl? Çok daha havalı değil mi?
Bir de tabii ki CEO, CFO, Founder vb… gibi yukarıları hedefleyen hemen hemen her beyaz yakalı insanının hayalini kurduğu unvanlar vardır. Bunları Linkedin mecrasında sıklıkla profillerde görmek mümkündür. Hatta durup “Memlekette ne kadar çok CEO varmış, vay be!” diye iç geçirmek de mümkündür bu durum karşısında.
Tabiî ki gerçek iş dünyasında durum hiç de öyle değildir. Her şey çok sıradan ve aslında yapılan işe bakılırsa, unvanın bile içi tam doldurulamamış şekilde ilerlemektedir, günlük çalışma hayatında. Ama gel gelelim Linkedin gerçekten de son derece faydalı bir mecra olup, insanî egoların tatmini için ve özel hissettirmesi anlamında birebirdir.